Tuesday 14 April 2015

Tuvalete giden yol kitaplardan geçer mi?

Daha ilk cümlede bezden tuvalete geçiş sürecini anlatacağım bir yazı okumayacağınızı söylemeliyim. Tuvalete geçişte doğru zaman nedir, neler yapmak gerekir, nelerden uzak durulmalı gibi konular ne kadar konuşulsa bitmez ama benim bu konuda söyleyebileceğim yeni bir şey yok. Sonunda bu iş için çok farklı bir yöntem kullanmadık. İki buçuk ve üçte yaşanan iki başarısız denemeden sonra üçü üç geçe üçüncü sıçrayışta başarılı olundu. Üç şanslı sayımızmış diyelim.

Yaklaşık sekiz ay önce yaşanan bu süreçte elimizden geçen bir kaç kitaptan bahsedeceğim sadece.



O dönem yurtdışındaydık, ilk gelen arkadaştan internette rastladığım tüm kitapları rica ettik. Alıp getirmeye gönüllü olan arkadaşımızın kitapların isimlerini öğrendikten sonraki gönüllülük halini hiç sorgulamadım. Kaka kelimesi veya her ortamda kakadan bahsetmek bana doğal bir şey gibi gelse de çocuğu olmayan birinin bu kelimeyi ulu orta kullanmasının çok da kolay olmayacağını az da olsa hala anlayabiliyorum. Süreçte ne hissedilirse hissedilsin sonunda istediğimiz kitapların bazılarına kavuştuk.



İlk kitap "Bay Bay Bezim".


"Bay Bay Bezim" ne kahramanları, ne konusu ne de çizimleriyle kızımın hiç ilgisini çekmedi. Dümdüz bir kitap, boşu boşuna almışız dedim. 

Ali'nin okula gidebilmesi için bezi bırakması gerekiyor ama lazımlığa nasıl yapacağını bilmiyor, arkadaşı Sena yardıma koşup nasıl yapacağını gösteriyor. Ali de kitabın sonunda lazımlığa yapmayı öğrenip, mutlu mutlu okuluna gidiyor. Okula gitmek istemeyen çocuklar için durum ne olacak bilmiyorum. Bezi bırakmak ve okula gitmek arasında böyle bir bağlantı kurmadığımız için, ben bu fikri hiç vurgulamadım ve bu cümleleri hep yuvarlayarak okudum.

Bu kitaptaki en güzel öneri bence Sena'nın lazımlığı nasıl kullanacağını Ali'ye göstermesiydi. Çevresinde böyle örnek alacağı, yaptıklarına heves edeceği arkadaşları olanlar ne kadar şanslı. Bizimki pek yalnızdı, kimseleri göremedi, çevresindekiler de bezliydi ve bezi bırakma niyetleri de yoktu. Biraz düşününce madem çocuk bulamıyoruz, youtube açıp, oradan bir kaç video izleteyim dedim, hatta bunun iyi bir fikir olduğuna inandım. İzlediğimiz bir video anneyi depresyona sokunca, youtube rafa kalktı. Annesi iki yaşlarındaki kızına lazımlığı kullanmayı öğretiyor. Önce kızının en sevdiği bebeği alıyorlar, büyüdü artık deyip bezini çıkarıyorlar, bebek tuvalete oturtuluyor, sonra çişini yaptı deyip alkışlanıyor ve kilot giydiriliyor. Bu kısa canlandırmanın ardından durumu hemen kavrayan ve kabul eden evlat lazımlığa bir çırpıda oturuyor ve mutlu son. Sonuç olarak videoları izlemenin Dilay'a bir faydası olmadı ama anneye zararı oldu. Bu kadar basit yapılan bir şey bizim evde neden ciddi bir meseleye dönüştü diye içim içimi yemeye başladı. Muhtemelen aşırı heyecanlı halim yavrucak üzerinde baskı oluşturdu, aşırı heyecanlı olmak da bazı annelerin görevi gibi değil mi?

Diğer hayal kırıklığı yaratan kitap "Tuvalet Eğitimi, Dora öğretiyor".


Dora hiç seyretmemesine rağmen Dora hayranı bir kızım var ama beklenenin aksine bu kitabı baştan sona okuyamadık bile. Dora'nın kardeşleri tuvaleti kullanmayı öğreniyor, Dora'nın bişey yaptığı yok. Kitaptaki düğmelere basmak ve sesler bir yere kadar dikkatini çekse de at bir kenara dursun grubu kitaplar arasında yerini aldı.


Kızımın tuvalet kitabı diğer ikisine göre daha ilgi çekiciydi. Özellikle çevresinde yaşıtı pek olmadığı düşünüldüğünde, çizgi karakterler yerine gerçek çocuk fotoğrafları görmek hoşuna gitti. Bir de oyuncak ayı düşkünü birine lazımlığa oturmuş ayıcıklarla dolu bir kitap cazip geliyor sanırım. Renkli kilotlar, altına kaçırmış çocukların resimleri dikkatle ve uzun uzun incelendi. Kitap içinden çıkan yapıştırmalar harikaydı ama itiraf etmek gerekirse Dilay bu yapıştırmaları amacı dışında kullandı, sağa sola yapıştırdı. Yani bu kitap bizce denemeye değer grubunda.


Bu da favori kitap "Güle Güle Kakalar". Aldığımda ve ilk okuduğumda hiç şans vermedim, hatta bu kitabı niye önerirler diye düşündüm ama bunda da yanıldım. Aslında bezden kurtulan değil de kaka yapmakta zorlanan Arda'nın anne kaka ile dram dolu hikayesi anlatılıyor.

Bezi bıraktırma düşüncesi aklınıza geldiyse muhtemelen internette bu konuda bir çok yazı okumuşsunuzdur. Forumlar kaka sorunu yüzünden paniklemiş annelerle dolu. Tabi bunları okuyunca ister istemez insan kendi kendine "ben hava civayla uğraşıyorum, demek asıl mesele kaka yapmak" diyor ve bu düşüncenin sonucu olarak ben de kaka kitabı da hazırda bulunsun diyerek listeye bu kitabı da eklemiştim.

Dilay kitapta Arda'ya çok güldü. Lazımlıkta otururken babasının kitap okumasına, yüzündeki ifadeye, anne kakanın eve giderken karşılaştığı iş adamı kakaya, minik kakacıkların anne diye ağlamasına ve anneye kavuşma anına. Olayı sadece kaka olarak düşünmedi. Anne kakanın ruju evde popüler konular arasına girdi, minik kakacıklar itinayla sevildi. En büyük merakı kendisi anne kakayı yapınca onunkinde de kırmızı ruj olup olmayacağıydı. Ruju yoksa ona sürmek için evimizde kırmızı ruj var mı paniği bile yaşadık. Kitabın olayı anne kakayı yap çünkü bebek kakacıklar onu bekliyor, çok bekleyip üzülmesinler. Ama bu duygusal temadan çok uzaklaştık.

Son kitap olarak tabi ki LuLu var. Gerçi bu kitap bizim yanımızda değildi ama keşke bu süreci Lulu'suz geçirmeseydik :) 


Bağlanan bir bez, çamaşır ipindeki rengarenk kilotlar, açılan kapılar, çekilebilen tuvalet kağıtlarıyla Lulu yine favorilerimizden. O zaman okuyamadık ama şimdi okuyoruz.

Sonuç olarak her çocuk farklıdır diyorsak bu kitaplara vereceği tepkiler de farklı olacaktır. Bu işi tekrar yapacak olsak belki farklı yöntemler seçebilirdim ama bu kitapların hepsini yani gereksiz dediklerimi de tekrar alırdım. Sonuç olarak annelik "herşeyden medet ummak" değil midir?

















6 comments:

  1. Süper :D Türkçe kitaplar olması da daha güzel, ben de yurtdışındayım, çocuğumu 3 dille büyütüyorum ama Türkçe kitap bulmakta çok zorlanıyorum. Gelince bunları da kitaplığımıza katıcaz, çok teşekkürler öneriler için!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Rica ederim. Piyasada daha cok kitap var ama biz ancak bunlara ulasabilmistik :)

      Delete
  2. Merhaba, üslubunuz bana çok yakın geldi. Keyifle okudum. Aslında" tam yerine rast geldi manzara koyduk " oldu. Gündemimiz bu konu olunca yazı okunabilir oluyor kaka mevzusu. Son iki kitap bize de iyi gelebilir.Tabi Türkiye seyehatine kadar hala yoluna girmemişse. Sevgilerle. ..

    ReplyDelete
    Replies
    1. Umarim yoluna girmis olur ve sadece meraktan okursunuz kaka kitabini :)

      Delete
  3. Biz de oğlumun tuvalet kitabı ile bayağı bir ilerledik. İçerisindeki yapıştırma ayiciklar güzel ödül oldu bizimkine. Sonra yıldız falan kesip biz yaptık şükür 2.5 olunca halloldu şu an 3 e 2 kalayiz ve bazen hala kazalar olabiliyor uykudan kalkınca yahut çok yorgunlen

    ReplyDelete